Bazıları için gıdıklanma hoşa giden bir kahkaha ile sonuçlanabilir. Bazıları için ise inanılmaz derecede rahatsız edicidir ve kişinin zihninin paniklemesine neden olabilir.
Tarihsel süreçte dünyanın bazı aydınları gıdıklamanın ardındaki fizyolojiyi ve neden bunu bazılarının eğlenceli bulup bazılarının ise bulmadığını anlamaya çalıştılar. Bugün sizlerle gıdıklamanın arkasındaki bilimselliği keşfediyoruz.
Gıdıklamak Nedir?
İki farklı gıdıklanma türü vardır. Birincisi, cilt boyunca çok hafif bir dokunuş veya hareketten kaynaklanır. Bu duyuma knismesis denir. Knismesis güldürme etkisi olan bir gıdıklama türü değildir. Ciltte bir bölgenin kaşıntılı hissetmesine neden olabilir. Bu hissi genellikle örümcekler ve karıncalar gibi böcekler cildimizde gezinirken hissederiz.
Gargalesis adı verilen ikinci tür gıdıklama daha yaygındır ve kahkahayı tetikler. Bu tür gıdıklama, hassas bölgelere tekrar tekrar basınç uygulanmasını ile hissedilir. Bazıları için bu son derece rahatsız edici olabilir.
Neden Gıdıklanırız?
İnsanların neden gıdıklandığını açıklamaya çalışan üç farklı hipotez vardır. İlki, gıdıklamanın çocuk ve ebeveyni arasındaki bağlanma deneyimini kolaylaştırdığını ve artırdığını öne sürüyor. Gıdıklama herkes için benzer bir deneyim sunarken, bu özel hipotez neden bazı çocukların ve yetişkinlerin bunu olumsuz bulduklarını açıklayamıyor.
İkinci hipotez, gıdıklamanın doğmadan önceki gelişimsel bir tepki olduğunu iddia ediyor. Bu doğum öncesi tepkinin işlevi, daha rahimdeyken kişiyi uygun pozisyonlara yönlendirmeye yardımcı olan hassas alanlar oluşturmaktır.
Üçüncü ve son hipotez ise gıdıklamanın dövüş becerilerinin gelişimini teşvik etmek için evrimleştiğini öne sürüyor. Gıdıklama bir samimiyet gösterisi olsa da daha çocukken kardeş, arkadaş veya ebeveynler tarafından yapılan gıdıklama savunma hareketleri geliştirmeye, el becerisi ve çevikliği artırmaya yardımcı olabiliyor.
Gıdıklanmanın insan üzerinde mutluluk veya gülme sürekliliğinin olması gıdıklama eylemini yapan kişinin eylemi devam etmesine teşvik etmede önemli rol oynar. Aksi halde mutsuz bir ifade, eylemi sonlandırmayı gerektirebilirdi.